Legend of the seeker

Legend of the seeker
Zeddicus Zo'l Zorander

Legend of the seeker

Legend of the seeker
Zeddicus Zu'l Zorander

Legend Of The Seeker

Legend Of The Seeker
Confessor And Seeker

Bu Blogda Ara

25 Ağustos 2010 Çarşamba

Boya, boya, boya.

Geçenlerde bir iş çıktı ve ustam beni çağrdı tabi çok mutlu bir şekil de gittim biraz uykulu ama işe hazırdım derken evi görünce şok oldum resmen örümcek ağları bağlamış toz alana kadar canıma okundu arkasından tabi bana görevler yağdırdı şu kestirmeleri yap sonra kalürüferleri boya bunları yapana kadar gün bitti ve bende bittim hiç uyumadan işe gidilmezmiş bunu anladım ilk günüm berbattı ama kabus daha yeni başlıyordu... Diger günlerde ustamın bana fazla iş yaptırmayacagını düşünsemde bütün evi bana boyattı resmen sadece salonu o boyadı inanamadım ara ara kaçmaları telefonlar gelip gitmeleri inanılmaz dı yani 3 balkon 3 oda bir de kocaman bir koridor boladım kalürüferler de cabası offf bunları yazarken bile yoruldum =) Neyseki işim bitti ve yeniden mutluyum haha =D

10 Ağustos 2010 Salı

Vardır bir nedeni (Şiir)

Elbet var bir sebebi,
Unutuyorsam sebepsizce seni,
İçip duruyorsam her gece,
Bundan öte bir şey var kalbimde,
Sesin gelir her gece,
Görmeden uyuyamaz gözlerim,
Sarhoş olmak isterim,
Nedeniyse sensin.
Unutmak isterim geçmişimi,
Yaşayamam onlarla kalbimdeki seni,
Öylesine sevmişim seni,
Kalbim de büyütmüşüm sensizliği.
Bu yüzden her zaman vardır bir sebebi.
Heleki içiyorsam vardır bi nedeni.
Vuruyorsam kadehin dibine sensin nedeni.
Yazan:Halil İ.Şah

Aşk budur arkadaş =)

Hatırlarmısın ilk gelişini,
Mağazada görmüştüm ya seni.
Bendeki o ilk izlenimini,
Güzel günlerde eksik etmezdim yanımdan seni.
Nasılda geçmiş yıllar.
Ben hep senin yanında kaldım.
Hiç bir yere sensiz gitmedim,
Biz bir bütünüz aslında,
Patene olan aşkıma,
Elbet bilirim bizi anlayacaklar ya,
Çok mu geç olur bilmem ama,
İnsanın tek aşkıdır aslında,
Onun yanında duran insanlar değil,
Bazende hissetdikleri adrenalindir.
Yazan:Halil İ.Şah

Izdırap (Şiir)

Biten her şey gibi bunuda unutacaklar,
Bitirdikleri gönlüm içim ömürlerini verecekler.
Dönmeyeceğim geri,
Bitirdiler şimdi beni.
Var bunun elbette ahiret de yeri,
Sizin yeriniz benim yanım olmayacak.
Eyy dost bildiklerim,sizler öldürdünüz beni.
Ölmeden toprağın kokusuna mahkum ettiniz yarimi.
Acımadan kıydınız ya şimdi,
Gün gelecek dönecek o çark dedikleri,
Göreceksiniz o zaman yanmanın bedelini.
Yazan:Halil İ.Şah

17 Haziran 2010 Perşembe

Şiir

Sevgimi beni sevmeyenlere verdim,
Beni sevene ben git dedim,
Keşkelerle bir ömrü geçirdim,
Bir hiç uğruna sevgimi bitirdim.
Artık ağlasam da nafile.
Dönmiycek hiç biri geriye.
Yazan:Halil İ. Şah

27 Mayıs 2010 Perşembe

Aslında (şiir)


Yazmam gereken şeyler var sana,
Yazıp ta karaladığım çok şey var aslında.
Silmek istediğim sen varsın aklım da,
İsmini koyamadığım bir hayat var aslında.
Dönüp dolaştığım sokaklar da,
Sensiz huzur yok buralar da,
Konuşmam gereken şeyler var,
Sana söyleyemediğim bir aşk var aklım da,
Seni seviyorum demek çok zormuş aslın da,
Bunun için söyleyemediğim çok şey var aslında...


27 Nisan 2010 Salı

Talihsizlik


Evet bir talihsizliktir gidiyor şu günlerde üst üste gelmeside beni çileden çıkartdı resmen birisi sanki benden acısını çıkartıyo da uzaktan bakıp bakıp gülüyo gibime gelmeye başladı nerden anlatmaya başlasam öncelikle telefonum bozuldu bu olağan bir şeydir aslında alıştım ama ardından ekran kartımın fanı bozuldu ve yeni bir tane aldım dedim tam iyiye gidiyor herşey bide ne olsa beyenirsiniz ana kartım ekran kartını desteklemiyo ve düşük model almam gerekiyomuş bunun için tam 3 gün ugraştık sorunu bulmaya çalıştık ve sonuç hüsranla bitti resmen sonra evimi boyiycak olan boyayı almaya gittim.Arkadaşımın tanıdığından aldık boya ucuza geldi diye seviniyodum içmeler den trene binicektik ve orda uzun bir merdiven var biraz acele ettim treni kaçırmiyim diye aman allahım oda ne elimden boyanın kayıp gittiğini farkettigimde boya çoktan dökülmüştü bile ve içimden artık bu kadarıda olamaz şaka dimi diyodum bütün moralim bozuldu boyayı toparladık ve yarısını attık tabikide iyi tarafını kurtarabildik ancak allahtan fazla dökülmemişti yinede bunda da bir hayır vardır diye düşünüyorum gerçi hayır bunun neresinde diyceksiniz inanın bende bilmiyorum ama bu hafta başıma gelmeyen kalmadı yarın boyaya başliycam umarım başka aksilikler çıkmaz. =D

6 Nisan 2010 Salı

Seni sevmiyorum sana aşığım =)


Aşk tuhaf bir şey heran karşınıza çıkabilir ve siz ona saf bakışlarınız arasında bakarsınız.Bu duyguların bir açıklaması olamaz yada ben inanmıyorum bu satırları yazarken bile tuhaf bir gülümseme var yüzümde.Dizi izlerken dalıp gidiyorum uykum var ama onu düşünüyorum
uyuyamıyorum ama diğer günüde iple çekiyorum biran önce gelsinde onu bi kez daha görebiliyim diye bekliyorum 10 saniyelik olsa bile yüzünü görmek istiyorum.Konuşmak istiyorum yanına gitmek tabikide gidemiyorum çok zor dilim tutuluyor o an ve yanına gitsem bile öylece kalakalıcağımı biliyorum.Oda beni görüyor belki bakıyo en azından kafasını kaldırıpta ozaman en mutlu ben oluyorum herkezden daha çok bir hevesle gülüyorum içimden dönüp bakıyorum gidişini bir hayranlıkla izliyorum ve şimdi uyumam gerek zor olucak ama olsun.Onu sevmiyorum gerçektende resmen aşığım off. =)

4 Nisan 2010 Pazar

Bir nike futbol turnuvasından sonra olanlar =)


Futbolu çok seviyorum ve oynamaktan büyük zevk alıyorum nedenine gelirsem tam defans yapan bir ruha sahibim şimdi bu nasıl oluyo derseniz her zaman sabretmesini bilen biriyim ve bunu futboldada yapıyorum herkez ilerde orta sahada oynarken ben bütün oyun boyunca defansdan orta sahaya kadar bile ilerlemeden mevkimi koruyorum sabrımı sınıyorum ve kendimi bunu yaparken çok mutlu hissediyorum futbol da her zaman kazanamıyorsunuz tabikide bunun için streslenmeye gerek olmadıgını anladım ama her sene katıldıgımız nike turnuvasında bugünde maçımız vardı her sene bir umutla gidip yenilip geliyoruz bugünde farksız bir şey olmadı okadar yol gittik taa ataşehirlere kadar uzandık sahayı bir saat aradık ve büyük bi hüsranla evimize döndük normalde olsa çok agresif olurdum ama yenildigime hiç üzülmedim elimden gelicek hiç bir şey yoktu stres atmak için gittigim maçta gerçekten stresimi atıp gelmiş oldum inanılmaz bir duygu bu insanın hobileri hayatı yaşanabilir kılan şeylerden birisi ve en önemlisi diyebilirim.Bir daha ki maç 2 hafta sonra ve sahaya çıkıp güzel bir yenilgi daha almak istemiyorum =) Bir kerede olsa yenme hissini o sahada tatmak istiyorum =D

1 Nisan 2010 Perşembe

Hava degişikliklerinden çıkan sıkıntılar !


Başlıkta yazdığım gibi bu hava değişiklikleri insanı resmen hasta edip yatağa düşürüyor.İnsan havanın güzelligine aldanıp kendini dışarı atabiliyor ama oda ne ? Birden hava soğumuyomu orda insan ne yapıcagını şaşırıyo yada birden yagmur yağıp insanı ıslatıp hasta edebiliyor.Bu mevsim degişiklikleri resmen insanların bir kısmını hasta olmaktan başka bir şey sunamıyorlar.Bu duruma düşen ben 1 haftadır ateşim çıkıp ardından kendimi halsiz hissetmekten bıkmış ve bitmiş bir durumdayım sürekli haplar için ertelesemde en sonunda yatağa düşücem bu bir gerçek sanırım en kötü şeylerden biriside baş ağrısı gerçekten insanı körertiyor gözleriniz yanıyor en küçük ses beyninizde adeta yankılanıyor bu kadar kötü birşey olamaz dünyada heralde adeta eziyet klavye sesinden bile etkileniyorum şuanda abartdığımı düşüne bilirsiniz ama insanın başına gelmeden de anlıyamıyor malesef.Yazıcaklarım bundan ibaret önümüzdeki günlerin sizin için en azından iyi geçmesi dileğiyle aranızdan ayrılıp ağrı kesici almaya gidiyorum =)

28 Mart 2010 Pazar

Lost sezon 6 bölüm 09


























Adanın sırrı resmen ortaya çıktı evet gerçekten çok gizemli bir okadarda sürükleyici dizide 6.sezon 09. bölümde bir bakıma adanın ne için varolduğunu ve bir amaç ugruna ordakilerin oldugunu anliycaksınız tabikide izledikden sonra soluksuz üst üste dört bölüm izledim ve 9. bölümde gerçekten işte bu lost dizisi dedim diger bölümlerde ne kadar aklım karışmış olsada bu bölümde herşeye bir açıklık kavuşturdular.Diger bölümlerin çıkmasını büyük bir heyecanla bekliyorum ve final bölümünü şimdiden merak ediyorum gerçekten ismine laik bir final bölümü olucak ve tüm lost severler final sezonunda eminimki istedigini bulucak dizi şimdi asıl amacına ulaştıgını sanıyorum ve diger bölümleri merakla bekliyorum. (9. bölüm ricardo yani adadaki ismi ricard olarak bildigimiz ve hiç yaşlanmayan adamın hikayesinin bir bölümünü ve adaya nasıl düştügünü anlatıyor jacob la konuşmaları ve o esrarengiz kara bulutun ne oldugunu bütün çıplaklıgıyla göz önüne seriyor) iyi seyirler =)

26 Mart 2010 Cuma

Şiir yazmak =)


Aslında düz yazı gibidir şiir,
İnsan kendine paylar çıkartır.
Yazılarında kendini anlatır,
Her sözde içine attıklarını,
Dışarı vurma sanatıdır.
Bazen mutlulugu yazar şair,
Kimi zamanda hüznü yansıtır.
Sevdiğine kavuşamasada her zaman.
Yazmaktan vazgeçmez,
Kendine küserde kalemine küsemez.

24 Mart 2010 Çarşamba

Şiir (yeni)


Bekleyişler boşa,
Yarınlar kısa.
İlk defasında kaybolmuşum,
Ben bu sokaklarda.
Nedenini bilmediğim,
Hiç de bilemedigim bir şey yüzünden.
Tüketmişim boş yere,
Savurmuşum göz yaşlarımı.
Susup durmak niye,
Onlarca çare varken,
Bu haykırış niye !
Sustukların kalır senin içinde.
Bitiriceksen bile son sözün ,
Şu kalbimde benim için bir hediye !

22 Mart 2010 Pazartesi

Lost



Bu dizinin 5 sezonunuda soluksuz bir şekilde izledim bazen bir kaç bölümünden sıkılıp izleyesim gelmesede devam ettim.Şimdi 6. sezon dayım ve 5 bölümünü izlemiş bulunmaktayım ve açıkçası 6.sezon çogu kez kafanızı karıştırıcaktır nedeni ise ilk bölümde bile insan anlıyabiliyo yada anladıgını sanabiliyo benim olaydan anladığım şunlardır ; Jack söyledigi teoriyi yapar ve adada bir işe yaramadıgı görür onları geri götürmediğini ve hayal kırıklığına ugradıgını görmüştür tabikide bilmedigi bir dier olayda 2 farklı zaman diliminde geçmektedir artık o adadaki insanları hayatlarını anlatmayıp resmen adada olanlar ve gerçek dünyada olanlar olarak geçmektedir yani 2 farklı zaman diliminde yaşıyorlar ve sanki klonlanmış bir şekilde jack hem normal dünyada hemde adada olabiliyor ve adadaki olayların hiç birini hatırlamıyor.John lock gelirsek o adada öldü ama normal dünyada yaşamını sürdürüyor şuanlık ve ona herkez yardım ediyor inanamazsınız izleyip görmeniz gerekir benjamin bir ögretmen olarak çıkıyor hugo nun başına sanki hiç bir talihsiz olay gelmemiş gibi yaşıyor kate yine kaçıyor sayid aradığı aşkın peşinden gidiyor ve bir sürü olay bu dünyada geçiyor ama inanılmaz bir şey daha var bu adada neler olucağı claire in aniden ortaya çıkışı jin i kurtarışı ve garip bir şekilde onun enfeksiyon kapmış olduğuna inanan digerleri ve claire in tutarsız davranışları adayı tam olarak nereye götürücek bilmiyorum ama sezon finalinde bunları umarım düzgün bir olaya bağlayıp iyi bir şekilde bitirirler temennim budur en azından diğer bölümlerde beni daha neler bekliyor acaba merakla bekliyorum.En kısa zamanda izleyip yazmak istiyorum lost seven herkeze iyi seyirler diliyorum. =)

20 Mart 2010 Cumartesi

Şiir


Zaman çok mu geç oldu ?
Tükettilermi bizi sen söyle,
Bu son seferinde sesin büyür içimde.
Yollar yıpratmış olsada sevgimizi,
Yeniden deniyemezmiyiz ?
Soru işaretleri şimdi her yerde.
Aklıma gelmeyen kalmadı bu gece,
Dakikalar saat gibi geldi bana.
Gelmeni beklemekle ömrüm tükendi sanki.
Bir gün de bunlar olduysa bana,
Sen söyle sevdigim sensiz bir diger güne daha nasıl çıkayım.

17 Mart 2010 Çarşamba

Vakit nasıl geçiyo anlamıyosunuz bile =)


Başlıkta olduğu gibi insan bir arkadaşıyla buluşunca vaktin nasıl geçtiğini anlamıyo bide hele o arkadaşınızla buda tabiki fulya olunca birde eklenti olarak bir arkadaşın doğum gününe hediye seçmek olursa işin içinden ikimizde çıkamıyoruz en azından bugün bunu anladım =) Deliler gibi kendimizi yollara vurduk adeta bi yandan aksesuar yada süs eşyaşı arasında gidip geldik sonra fulya bi çok vitrine hayranlıkla baka kaldı tabiki durum böyle olunca vaktin nasıl geçtigini anlamıyosunuz sonunda hızlı bi kararla carrfora gitmeye karar verdik sözde minibüse yada dolmuşa binicektik ama tam önünde indiren yok diye ana caddeye çıktık sonrada hadi bu kadar yürüdük 2 dakika daha yüriyelim dedi fulya ve öylede yaptık gerçi hava çok soğuktu ama üstesinden geldik sayılır sonunda carffora vardıgımızda önce paşabahçe ve sonra mudo nun etrafında dolanır olduk bi o yana bi bu yana savrulurken tam paşa bahçede karar kılmıştıkki ben carrfordaki alışveriş merkezinede girelim dedim orda gayet iyi bir hediye buldukdan sonra inanılmaz bir şekilde ordan çıktık gerçekten ikimizinde canına okundu fulya istediklerini bi bakıma buldu güzel bir t-şört edindi ve çok tatlı bir not defteri oldu ikimiz içinde yorgun geçen bir gündü ama zafer bizim oldu.Günün kahramanına gelirsek gayet sakin tavırlarıyla dikkat çeken fulyacıkk oldu sözlerime bir son verirken insan sevdikleri arkadaşlarına herşeyi alabilirler ama onların dostluklarını kazanmış olmanız onlara en büyük hediyenizdir aslında bugün bunu anlamış oldum iyi geceler sesimin gittiği her yere =)

15 Mart 2010 Pazartesi

Dizilere olan merakım =)



Aslında bu merakım ilk kez çok bahsedilen şu ünlü Lost la geldi tabikide bunun yanı sıra eskiden türk dizilerinede biraz olsun merakım vardı ve takib edebildigim kadar izlerdim.Lost izledikden ve gördükden sonra gerçekten sevdim tam benlik bir diziydi ve o adanın sırlar dolu öyküsü beni adeta kendine çekti diyebilirim bu sene ne bittigine ne kadar üzülsem bile final sezonundan çok beklentilerim olduğunu yazmak zorundayım çünkü 5 sezonu boşuna izlemiş olmak istemiyorum umarım adanın sırrını doğru dürüst anlatabilirler ve uzaylı veya bunun gibi şeylere bağlamazlar ozaman gerçekten büyük bir hayal kırıklılıgı yaşiycağımı biliyorum.Bu diziyi izledikden sonra yabancı dizilere gerçekten kafayı takmış durumdayım şuanda nedenine gelirsek her bölümü bir film gibi yapmaları ve inanılmaz sahneleriyle insanı kendinden geçiriyorlar gerçektende bu diziden sonra priseon break i izlemeye başladım 4. sezon finalinde pekde ummadıgım bir olay gerçekleşmedi elbette dizide birşeyler olması gerekti ve mutlu sonla bitemedi bitirmediler açıkçası çok klasik kaçardı bu belkide ama gerçekten izlenmeye değer bir dizi.Her neyse şimdi takip ettigim dizilere gelirsek lost 6. sezonunun tamamını bekliyorum ve legend of the seeker diye bir diziye başladım lost beni hayal kırıklıgına ugratıcak hissini verse bile en azından legend of the seeker la avunabilicegimi biliyorum ve boş zamanlarımda dizi izlemekten çok mutlu oluyorum :D Bu arada biraz önce bir film izledim bunuda yazamadan geçemedim eli nin kitabı yani sinamadaki ismi Tanrının kitabı diye geçiyo sanırım denzel washington un başrolde oynadığı bu filmden çok büyük beklentilerim vardı belkide çok güzel olucaktı diye geçiriyodum içimden denzel washingto un filmlerini gerçekten çok seviyorum ve izledigim en iyi filmleri Dejavu ve Gazap ateşiydi ama bu onlara nazaren daha geri planda bir film olmuş ve beklentilerimi bir sonraki çıkacak olan filmime yönlendirdi umarım bir sonraki filmi gerçekten güzel olur ve satırlarımı burada bitirerek uyku moduna geçiyorum yazmaktan gerçekten büyük bir keyif alıyorum iyi geceler herkeze =)

Şiir annem =)


Yıllar oldu yüzünü görmedim,
Biran olsun ne hissetdigini bilemedim.
Öyle zor geçtiki günlerim,
Seni çok severdim.
Bir gün gidicegini nerden bilebilirdim,
Bıraksalardı beni o gün,
Hiç göndermeselerdi yollara,
Koşarak bir çare ararken buldum kendimi,
Sesin yankılandı kulağımda,
O an anladım ki çare aramak boşa.
Bir damla yaş düştü gözümden,
Dondu ruhum sanki duruldum yollarda.
Birden yüreğime bir ateş düştü.
Bedenimden çıkarcasına koştum yollarda.
Sonra geldiğimde duydum gittiğini.
Ne varki şimdi üzerinden yıllar geçti.
Ben yine önüme baktım bazen seni düşünür dolardı gözlerim.
İnan bana kızgın ve dargın gitmeni istemezdim.
Affet beni her zaman olduğu gibi.
Ben affedemem her zamanki gibi annem...
Yazan: Halil i.Şah

14 Mart 2010 Pazar

Legend of the seeker (Arayıcının efsanesi)


Evet bu diziyi 1 sene önce sadece 4 bölümünü izleye bilmiştim fakat vakit bulamadıgım için dier bölümlerini tam bir sene sonra tekrardan araştırıp buldum ve bugün birinci sezonunu bitirmiş bulunmaktayım gerçekten sürükleyici ve heycan dolu bir macerayı anlatan dizide şu ana kadar izledigim kadarıyla bir çok özellikleri olan kişiler var ve bunların sınıflandırılması tabikide kısacası film çok eski zamanda geçip bir arayıcının ve ona yardım eden confessor ile büyücü zeddicus Zu'l Zorander ın hikayesini anlatmakta bu arada büyücünün ismini dizideki en sevdigim karakter olduğu için yazdım ve 1. sezon finalinde tam hayal kırıklıgına ugradıgımı sandıgım anda bazi olaylar tersine döndü anlatmak istemiyorum çünkü herkezin izleyip görmesi gereken bir dizi bence en azından boş zamanlarını bu diziyi izleyerek geçirirseniz emin olun pişman olmiycaksınız tam bir fantastik macera her bölümde ayrı bir macerayı konu alarak bölümleri birbirine bağlamayıp insanları ''aaa acaba jack e ne oldu dier bölümde ne olucak '' gibi bir izlenim bırakmıyor her bölümün sonunda o konu bitip dier bölümde hangi süprizlerle karşılaşıcagınızı asla tahmin edemiyorsunuz.Şimdilik benden bu kadar dizinin 2. sezonuna başlamak için sabırsızlanıyorum ve kendimi zor tutuyorum ama artık uyku zamanı iyi geceler sesimin gittigi herkeze :D =)

Herkezin hobileri vardır =)


Günlük yaşantımızda insanların canları sıkılmasın diye kendince hobiler edinip birşeyler yapması gerçekten çok hoş bir durum aksi taktir de bi zamandan sonra o insan sosyalleşemeyip içine kapanır bir zamandan sonrada gerçekten yardıma ihtiyacı olur.Hobiler insanın içindeki küçük kıpırtılarla ve dürtülerle başlar.Benim hobim ise şiir yazmak öncelikle bunu nasıl edindigime deyinirsek başlarda bir çok şiir kitabından okuduğum farklı ama bir okadarda güzel insanın içini gerçekten güzelleştirdiğini ve okumaktan keyif aldıgımı anladım.Sonra belli bi düzlükte yazılan şiirleri okudum ölçülü olanıda vardı ölçüsüz olanlarıda bende düz yazı yazmaya başladım ardından satırları alt alta yazıp şiir oluşturmaya çalıştım başlarda bir kopukluk olsada sonradan birazda olsa düzeltmeye başardım şimdilerde içimden ne geçiyorsa yazıyorum onları ayrı bir güzellikle şiirlerime konu alıyorum arkadaşlarıma okutdugumda güzel dediklerinde bile seviniyorum hatta bazileri senin yazdığın şiirleri topliyip matbağada küçük bir kitap halinde bastıralım diyorlar ama daha erken en azından ilerleyen zamanlarda daha iyi yazıcagıma inanıyorum ve umut ediyorum şimdilik yazıcaklarım bu kadar herkeze hobileriyle iyi bir gün diliyorum. =)

yeni bir tane daha =)

Aklımdan geçenleri bir bilseydin eger.
Sana yazdığım her satırda gözlerimi görseydin.
Bunların farkına varmış olmanı dilerdim.
Her gece gözlerimi kapatmadan önce,
Yarım kalan satırlarımda,
Senin adın şuan kulagımda fısıldanıyor olsada.
Ben satırlarımı bitirdim sana olan inancımı yitirdim.
Sevgimi saflıkla suçladın.
Beni bir çok kez bezdirdin.
Belkide sen bunu istedin benim gözlerimi sen kör ettin.
Şimdi geç anlıyo olsam bile,
Tek gerçegin belkide isminmiş.
Yazan: Halil İ. Şah

13 Mart 2010 Cumartesi

Eskilerden bir tane daha çok düşünerek yazdığım bir şiir =)

Gülümsemen aydınlatıyor beni ,
Yollarımız kesiştiginden beri,
Güzel gözlerinde gördüm kendimi,
Umutların en güzeli yeşeri verdi,
Sözlerim aşardı beni,
Sen ögretdin bana kendimi,
Yazan: Halil İ.Şah

Şiir

Hayata kaldığım yerden devam ediyorum.
Farklı yüzlerle ama aynı bedenle.
Kaybetdigim sevgi beni bitirdi.
Olmiycak şeyler yıktı tüketdi beni.
Son bir isyan belkide son kaçış bu.
Hayata elveda derken son çırpınış bu.
Bıraktığım gibi herşeyi bitirdiysem sevgimi,
Sensiz kan ağlasada gözlerim ecelimsin ecelim.
Yazan: Halil İ.Şah

Şiir Süreklenmek

Sadece bir şey sorucam sana,
Sevdinmi gerçekten bu hayatta ?
Süreklendinmi sende benim gibi,
Kendi rüzgarında.
Yalanlar söyleyip inandırdınmı kendini,
Benim gibi.
Soldunmu peki ? ömrünün baharında.
Tükenip varolmaktan vazgeçtinmi.
Sirkelen şimdi sen en iyisi.
Kaybetme kendini tükenme en iyisi.
Git ellere bir daha dönmesen bile.
Ben yine kaldıgım yerde... !
Yazan: Halil İ.Şah

eziyet

Söylesene şu hayatta,
Zamanımız kaldımı daha ?
Ben bilmem deme,
Sen attın beni ele güne,
Sözünü bitir şimdi,
Yarını boş yere bekleme.
Uzun satırlar yazıpta !
Kendine eziyet etme.
Sürükleme benide yok yere...
Bırak beni kendi cehennemimde !
Beni benden edipte,
Kendine eziyet etme ! Yazan: Halil İ.Şah